9 Kasım 2014 Pazar

Açeydim Gollarımı Gitme Diyeydim: Bir Interstellar İncelemesi

"Interstellar" uzay temalı bir Christopher Nolan filmi. Bu adamın filmleri insanı yoruyor, beynini mıncık mıncık ediyor. İzlemeye hazırlıksız gelenleri zihnini darmadağın etmek için mi yapıyor bunu, anlamış değilim. Adamın senaryo yazarken bir matematiği var; Batman'ler, The Prestige, Memento, hatta en alt seviyede bile o
lsa Man of Steel, ama en çok Inception. Bu filmleri izlemek sakin bir kafa istiyor, akılda tutmayı, gözlem yapmayı gerektiriyor. Bir sahneyi izlerken tüm unsurlarıyla değerlendirebilmek adına. Nolan sanki film boyunca denklem çözüyor, filmin sonunda da x'i anlatıyor. Adamın yaptığı sinema sanatı değilmiş gibi, başka bir şey. Birçok veriden oluşan sayısal bir bütünü görsel olarak anlatıyor. 

Her bir film kendi içinde bir sistem ve bu sistemler ne kadar tutarlı olursa film o kadar unutulmaz oluyor. "The Prestige"'de filmin bir açığını arasanız çok zor bulursunuz, en fa
zla birkaç tane vardır. "Batman"'de olay örgüsünün mantıksız bir yanı yok. "Memento" zaten kurgusuyla anlaması zor bir şekilde ilerliyor; o yüzden hata olsa da izleyiciyi ilk anda rahatsız etmez. Ama sanki "Interstellar" adamın biraz hazırlıksız çektiği bir film. Ya da benim beklentim çok yüksekmiş bu adamdan. Film başladığında, filmin ana unsuru olan yeni bir dünya aramayı iyi bir neden üzerine oturtmuşlar. Yani dünya kaynakları tükeniyor, anlıyorum ve bu nedeni kabul ediyorum seyirci olarak. Nolan gibi bir yönetmenden sistemli, gereğinden fazla mantığa dayalı bir film beklediğim için (ki bunun nedeni adamın filmlerinde seyircinin anlaması için her şey en ince ayrıntısına kadar anlatılır ve Nolan filmleri "bilimsel" olmayan her unsura kapalıdır, repliklerde bile metafizik öğelere rastlamak zordur), filmin başındaki "hayalet"li diyaloglar ve raftan düşen kitaplar beni şaşırttı. Yani raftan düşen kitaplar, sırasıyla adamın g.tünün dibindeki bir yerin koordinatlarını buldu. Rahatsız edici bir başlangıç. Görsel olarak harika bir film; o kesin. Başlangıçtaki hayalet ve mors kodu muamması dışında her şey, her gün televizyonda çıkan karadelik-uzay-zaman kavramlarını bana anlatan belgesellerdekilerle aynı.

Filmin başından itibaren dikkat çeken birçok görsel öğe ve atmosferik sahne var. Uzayda geçen sahneler, astronotların yalnızlık hissini ve evrenin korkutucu boyutlarını vurguluyor. Özellikle gezegenler arasında yapılan yolculuklar, görsel efektler ve müzik eşliğinde etkileyici bir deneyim sunuyor. Filmdeki bilimsel kavramlar da oldukça dikkat çekici. Özellikle zaman kavramı, yerçekimi etkisi ve kara deliklerin fiziksel etkileri üzerine odaklanılıyor. Bu konular, filmin hikayesiyle bağlantılı olarak işleniyor ve seyircileri düşünmeye teşvik ediyor.

Ayrıca, filmde duygusal bir bağ kurabileceğiniz karakterler de var. Matthew McConaughey'nin canlandırdığı başrol karakter Cooper, kızı Murph ile olan bağını korumaya çalışırken aynı zamanda insanlığın hayatta kalması için zorlu kararlar vermek zorunda kalıyor. Bu karmaşık duygusal çatışmalar, filmi daha da derinleştiriyor ve seyircilerin karakterlerle empati kurmasını sağlıyor.

Ancak, bazı seyirciler için filmdeki zaman dilimleri ve paralel hikaye hatları kafa karıştırıcı olabilir. Zamanla ilgili kavramlar ve karakterlerin zaman içinde ilerleyişleri karmaşık bir yapıya sahip. Bu nedenle, filmi anlamak için dikkatli bir şekil
de takip etmek ve bağlantıları kurmak g
erekebilir. Filmin finali de tartışmalara yol açabilecek bir şekilde sunuluyor. Bazılarına göre, finaldeki olaylar ve çözümler biraz belirsizlik taşıyor ve açıklanması zor bir şekilde sonuçlandırılıyor. Bu da filmin felsefi boyutunu artırıyor ve izleyicilere kendi yorumlarını yapma fırsatı veriyor. Inception'ı hatırlatıyor bu şekliyle.

Sonuç olarak, "Interstellar" görsel olarak büyüleyici bir deneyim sunan ve derin düşünmeye sevk eden bir uzay temalı film. Christopher Nolan'ın imzasını taşıyan karmaşık senaryo ve bilimsel kavramlar, izleyicileri etkileyici bir yolculuğa çıkarıyor. Ancak, bazıları için film, beklentileri karşılamada eksik kalabilir veya kafa karıştırıcı olabilir. Her halükarda, filmdeki görsel şölen ve temalar, sinemaseverlerin üzerinde düşünmeye devam edecekleri bir deneyim sunuyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder