Asrın lideri ve akabinde asrın mini lideri ile birlikte ekonomisi şahlanan ve bölgesel güç haline gelen ülkemizin bir kez daha "Lan bize nazar değecek galiba, bir nazar boncuğu yapalım kendimize" diyerek atimizi sağlama aldığı bir rezillikte sizlerle birlikteyiz. Demokrasi, basın özgürlüğü, hukuk ve adalet derken şimdi de elektriğimiz yok. Yine.
Hepimizin hatırlamayacağı üzere (çünkü Türk toplumu olarak kitlesel Alzheimer yaşayan esrarengiz bir ülkenin vatandaşlarıyız) 2015 yılında önce 31 Mart'ta tam 79 ilde elektrik kesilmişti. Kesintinin ilk dakikalarında ortaya atılan "siber saldırı" söylentisi, elektrik sistemimizin ulusal düzeyde manuel olduğunun ortaya çıkmasıyla kısa sürede rafa kalktı. 10 saati bulan bu elektrik kesintisi, Osmanca-Kurşunlu arasında yer alan 400kv iletim hattındaki aşırı yüklenme nedeniyle gerçekleşti dense de bir kısım buna inandı, bir diğer kısım aynı gün gerçekleşen İstanbul Adalet Sarayı saldırısı ile olayı ilişkilendirirken, diğer bir kısım ise doğal olarak 79 ilin tek bir hatta yaşanan sıkıntı ile elektriğin kesilemeyeceğini ve aynı zamanda dag.tü boklu bir terör örgütünün adliye sarayı basacak kadar gözü kara olmasının bir ülkenin elektriğini kesecek kadar da becerikli oldukları anlamına gelemeyeceğini düşünerek inanmadı ama yapacak bir şey yoktu tabii ki. Zaten Twitter'ın, Facebook'un, Youtube'un ve hatta yer yer Google'ın nadiren erişilebildiği, haberlerden önce haberlere erişim engelinin ulaştığı bir ülkede elektriğin kesilmesi pastanın üzerindeki çilekti sadece.
2015 yılındaki kesinti belki de 1,5 yıl sonra yaşanacak Reichstag yangınıvari darbenin bir öncülüydü, belki Gebze'de yaşıyor olmamdan mütevellit sanayicilerin gündemine hakim olmam sebebiyle kulağıma çalınan "aracı kuruluşların Bulgaristan'dan alınan elektriğin parasını devletten tahsil etmelerine rağmen Bulgaristan'a ödemedikleri için" bu kesintinin gerçekleştiği söylentisi doğruydu, bilemiyorum fakat tabii ki bu hengameyi 1945 sonrası tüm hükümetlerimiz gibi bu hükümetimiz de bir fırsat olarak kullandı. Sadece 3 gün içerisinde Kenan Evren'i kıskandıracak bir iç güvenlik yasası, bir adet nükleer santral izni, terör örgütünün Avrupa'nın en büyük adliye sarayını basarak şehit ettiği bir cumhuriyet savcısının otopsi bile yapılmadan defni gerçekleşti ve biz film izler gibi izledik. Takip eden 1 en az 10 gün boyunca ilçelere dönüşümlü olarak elektrik verilirken sanayi bölgesinin elektriği minimum kesintilerle idare edilmeye çalışıldı, bazı fabrikalar bir gün çalışıp bir gün iş bıraktı, ve bunun gibi ekonomisi şahlanan ülkelerde görülebilecek birkaç minik sevimli aksaklık daha.
Bununla sınırlı kaldı mı peki 90'ları her yağmurda elektrikleri kesmek suretiyle bir doğa romantizmi şeklinde yaşayan insanımızın çilesi? Tabii ki hayır. Elektrik kesintilerine olan bağımlılığımız 12 Nisan'da tekrar etti. İstanbul'dan Trabzon'a, Ağrı'dan İzmir'e kısa süreli dokunup geçen bu elektrik kesintisi, belki halkımıza ücretsiz ve ekonomik bir nostalji yaşatmak için pek sevgili hükümetimizin bir hediyesi, belki de Pennysilvania'da yaşayan o mel'un karakterin karanlık planlarının bir parçasıydı ama nihayetinde, 21. yüzyıda dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen bu ülkenin 15 yılda yaşadığı yüzlerce hatta binlerce skandalın tamamı gibi unutulup gidecekti.
Efendim aradan 1,5 yıldan fazla süre, bir darbe ve türlü rezillik geçtikten sonra yine aynı yerde, bir elektrik kesintisinde daha sizlerle birlikteyiz. Kışın ortasında, kesintinin ana bölgesi olan İstanbul-Kocaeli-Sakarya bölgesinde hava sıcaklıklarının -2 ile 5 derece arasında seyrettiği şu dönemde kim bilir büyük resim kursu hocası reisimiz tarafından kimlerin hedef gösterileceği bir skandalın ortasındayız. Aslına bakarsanız tüm bu lafları sadece unutmamak, bu rezillikleri kayıt altına almak için hazırladığımı itiraf etmeliyim. Çünkü ben de en az sizler kadar Alzheimer hastasıyım çünkü ben de bu ülkenin sıradan bir vatandaşıyım. Geldiğimiz bu noktada ben de pek çokları gibi AKP hükümetinin elektrik kesintilerine bile bir kalite getirmesini, artık öyle fakir gibi 2-3 saat değil günlerle ölçülen uzunluklarda elektrik kesintileriyle ülkemizin ismini 21. yüzyıla altın harflerle yazdırmasını bir gurur vesikası halinde anlatmak isterim. Fakat büyük olasılıkla birkaç dakika sonra elektrik tekrar kesilecek ve zihnim resetlenecek. O yüzden sizlere muasır medeniyetler ve bol b vitaminli diyetler diliyor, hoşçakalın diyorum.
