16 Ocak 2011 Pazar

Bura Neyin Arenası?

Galatasaray - Ajax maçındaki protesto gösterileriyle birlikte yine aklıma şu soru takıldı: Tayyip bu kadar oyu kimden aldı abi? Doğuya gider yuhalananır, batıya gelir yuhalanır, köyde protesto, stadda protesto; ee? Yani milletin kendince bir hesabı var, oyunu veriyor Tayyip'e ama sonra yuhalıyor yani. Bana mantıklı gelmedi. Şimdi nereye giderse gitsin Tayyip'i yuhalayanlar para alıyor diyeceğim; o kadar para kimsede yok. Zaten Tayyip'in karşısında duranın hayatı kayıyor; aha işte bitti şimdi Galatasaray; Adnan Polat artık kime yalakalık yaparsa yapsın, kimin genital gölgelerini öperse öpsün dönüşü yok. Tayyip'in gazabı Galatasaray'ın üzerine olacak.

Dün akşam düşüncem Galatasaray - Ajax maçını seyretmek değildi ve seyretmedim de zaten. Bir ara Ali'ye "Lan ikinci yarıyı izlesek mi?" dedim ama sonra ben vazgeçtim. Tekrarından da anladığım kadarıyla ağır çekimde, al gülüm ver gülüm şeklinde geçmiş maç. Ayhan atamamış, Anıl atamamış, Arda atmış sayılmamış, Suarez atmamış falan derken bitmiş işte odun gibi. Üzüldüğüm, protestoları kaçırmış olmak. Son şampiyon olduğumuz sezondan bu yana belki de Galatasaray maçında izlenecek, heyecanlanılacak bir şey olmuş; onu da ben kaçırdım.

Şimdi söyleyeceğim şey sadece Galatasarayla ilgili değil, futbol kulüpleri taraftarlarının neredeyse tamamıyla ilgili: Dışarıdan büyükbaşlara nasıl görünüyor bilemem ama kulüp taraftarlğı parti sempatizanlığından daha derin bir bağlılık içerir. Kulüp, taraftar için en büyük güçtür ve o güçle hiçkimseyi yarıştırmaz taraftar kendi gözünde. Yani kısacası bir şehri, kasabayı, hatta bir ülkeyi bir çuval kömüre veya ramazan erzağına satın alabilirsiniz; satın aldığınız kişi bunu çaresizlik olarak görecektir kendi kendine. Ama bir taraftarı, tarihin en ihtişamlı stadını yapsanız bile tatmin edemezsiniz; böyle bir emeğin karşılığında sevmediği birine destek çıkmak onursuzluktur, haysiyetsizliktir taraftar için. Ha, yok mu o taraftarlar arasında da Tayyip'e oy vermiş adam? Tabii ki var ama Tayyip'e oy verip orada yuhalayan adam, sapla samanı karıştırmayan adamdır. İkisini ayrı tutan adamdır. Yakın tarihte futbol yüzünden çıkan savaşlar; taraftar hareketleriyle başlayan özgürlük mücadeleleri bile var. Taraftarlığın dinamikleri ayrı işler, siyasete açık değildir. Herhangi bir kulübün taraftarının gönlünü; o adamın sıradan hayatında nasıl aldıysanız o şekilde alamazsınız. Dün akşam göründüğü üzre ters teper.

Dahası, Tayyip ve ekibi (ki bu ekibe Adnan Polat da dahil) bir linç tehlikesi yaşadıklarının da farkında değildi dün akşam. Sebebi ise gayet açık; TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın Başbakan yuhalandıktan sonra efendisini koruyan samuray gibi mikrofona sarılıp sarfettiği şu laflara bakalım:

-"Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı’ndaki yükümlülüklerini bile yerine getiremeyecek durumdaydı. Yüklenici firmanın işi bırakmasının ardından, dönemin başkanı Özhan Canaydın, aciz bir durumda bize geldi. Biz de onların teklifini kabul edip, stadı yapmayı üstlendik."

Kim olursa olsun, Başbakanın yuhalandığı bir ortamda böyle sözler sarfetmenin yangına körükle gitmek olduğunu bilmesi gerekir. Yalnız bizim yöneticilerimizdeki padişah ruhunun ve halkı azarlama tekniğinin yukarıda belirttiğim gibi bir stadyum içerisinde sonuç vermesini ummak bile başlı başına bir gerizekalılıktır; Türkiye'de devlet adamı veya bürokrat olmak için bir önkoşul olan gerizekalılık düzeyinden bile daha fazlasıdır. Tabi bir de devlet adamının bakış açısıyla bakmak gerekir. Dışişleri Bakanı Egemen Bağış'a göre “Bu yapılan nankörlüktür” mesela. Böyle bir durumda Galatasaray taraftarının gösterdiği tepki; bürokratlarımızın yerden yere vurulduğu belgelere karşı hükümetimizin sergilediği görmezden gelen tavır gibi olmalıdır ABD'ye karşı. Tarım ve Köyişleri bakanı Mehdi Eker gibi "Yapılanlar çok ayıp çok saygısızca" olarak da değerlendirilebilir ki öyledir. Koskoca ülkenin köylüsü, çiftçisi rezil rüsva olurken sadece bir tanesi sesini çıkarttı, o da anasını aldı gitti zaten. Bu tepki nedir şimdi? Kesin o yuhalayanlar Ergenekoncudur bak demedi demeyin.

Son olarak; dün akşam futbol adına şahsen çok şey beklemiştim; Hagi herkesi hücuma kaldırsın, ilk maç olması nedeniyle hazırlık maçı bile olsa rakibe göz açtırmasın istemiştim. Maçın özetinde içi geçmiş taraftarın da iki takıma uyum sağladığı görülüyordu ama dün akşam taraftar herkesten daha çok mücadele, daha çok direnç gösterdi. Dünkü maçın galibi taraftardır. Mağlubu ise önümüzdeki dönemde Galatasaray olacaktır.

1 yorum:

  1. atatürk'ün hakkını inkar edenlerin gözü kör olsun.

    YanıtlaSil