5 Kasım 2010 Cuma

Cuma

Yataktan kalktıktan 10 dakika sonra dükkandaydım. Gözler falan şişmiş tabi, etrafımı da göremiyorum henüz görüntü gelmemiş. Yaktım bir sigara, laksatif etkisinden faydalanmak için. Tam o anda Ruhi Abi de geldi dükkanını açmaya. "Yahu bari öğlen olsaydı, kendine gelseydin." dedi. Ben de "Kahvaltıdan sonra iyi geliyor abi." dedim. Lan ben kahvaltı yapmadım ki. Hala yanlış yaptığımı düşündüğüm konularda haklı çıkmak için bahaneler uydurur, yalan söyler vaziyetteyim. Ben de az liseli değilim ha!

Yukarıdan da anlayabileceğiniz gibi, bugünkü konum kitap fuarı. Hafta sonu kitap fuarı bitiyormuş. 6 yaşımdan bu yana sadece 1 kez kaçırmıştım kitap fuarını, bu yıl da gidemeyeceğim diye çok korkuyorum. Kitap kurdu falan değilim ama, değişik bir havası var. Senede bir defa gerekli. Cuma oldu, bakalım bir umut var mı kitap fuarına gidebilmem için...

Cuma gününün gelişine sevinmek de pek saçma. Ben yarın da çalışacağım, hafta sonunda da hiçbir yere gidemeyeceğim büyük ihtimalle. Kitap fuarı falan yalan yani. O yüzden, cumartesi ve pazar günü çalışmayan arkadaşlarım için bir dileğim var: İnşşşşallah mesaiye falan kalmanız icap eder, hayvan gibi iş verirler hafta sonunuz yalan olur, yaptığınız planlar yatar. Biri yer biri bakar olur mu lan? Beter olun.

Şaka bir yana (ki gayet ciddiydim), benim mal gibi geçirdiğim zamanı güzelce değerlendirip eğlenen insanlara gıcık oluyorum, hınç duyuyorum; yanımda olsalar o an bıçaklarım veya kollarını falan kırarım. Bıçak taşımıyorum. O yüzden kırarım evet. Yüzlerini yerlere sürtmek, kulaklarını ısırarak kopartmak isterim. Neyse, konumuza dönelim: Kitap fuarı. Kitap fuarına gitme imkanı olanlar için belki çekici gelir; Jean Christophe Grangé yarın saat 13:15'te fuarda olacak. "Yok benim onu acil görmem lazım, yarına kadar görmezsem altımı ıslatırım" diyenler, ilk önce Harem minibüsüne binip Şifa Mahallesine, oradan 500T'yle 4. Levent'e, oradan da metroyla Taksim'e gidip arkadaşlarıyla buluşabilir, birer bira içip sohbet edebilirler (lan! gezmek istiyom!). Zira Grangé taaa akşam saat 6da Fransız Kültür Merkezi'nde olacak. Yarın (cumartesi) de bu televizyonlarda çizgi filmini izlediğimiz, annemizin babamızın paçasına yapışıp ağlayarak aldırdığımız Zagor'un çizerleri geliyormuş fuara. Onlarla da oturulup birer çay içilebilir gibime geliyor. "Yaşlı başlı adamlar, ne konuşacaz ki" demeyin, işleri güçleri çizgi roman bilmemne. Tam bizim kafada.

Siz benim beddua ettiğime falan bakmayın diyeceğim ama, bakın lan bakın. Yemin ediyorum nazar değdiririm. Facebook'ta o yazarların herhangi biriyle çekilmiş fotoğrafınızı, fuara gittiğinize dair en ufak bir belirtiyi yakalarsam; kaçın oğlum buralardan. Gidin kendinize yeni bir hayat kurun. Öldürrüm lan sizi. Zekeriya bilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder