13 Ekim 2010 Çarşamba

Yağmur Yağar Enine Enine

Yağmurun doğası gereği yukarıdan aşağıya doğru yağması gerek. Bulutlardan çıkıyor bu su taneleri işte, yer çekimiyle birlikte (9,80665 m/s2) gittikçe hızlanarak aşağı doğru iniyor ve saatte kim bilir kaç kilometre hızla kelimin ortasına vuruyor. Canı yanıyor insanın. Yaşadığım yerde ise farkettiğim; fırtınayla birlikte yağmur yağdığında fizik kuralları alt üst oluyor. Yani yağmurun enine (horizontal yani, o manada demek istedim) yağdığı tek yer Gebze herhalde. Elimde şemsiye var, vertikal yağan (yani normal yağan) yağmur için üretilmiş. Elimdeki şemsiye, yağmur karşıdan suratıma suratıma gelirken hiçbir işe yaramıyor. Kurşuna dizilir gibi, göz açamadan elinde şemsiyeyle yürüyen insanlar topluluğu; mal gibi bir görüntü.


Fırtınayla da yağsa, seller de götürse ortalığı, seviyorum ben yağmuru kardeşim. Sokaklar bomboş bir kere. Aq salakları. Dolaşın işte yağmurda. O kadar zevkli ki. Ben şu an ancak dışarıyı izleyebiliyorum, vakit buldukça da çıkıyorum kapının önüne, sağımı solumu bir güzel ıslattırıyorum yağmura, geri geliyorum. Sonra bir müşteri geliyor, iş yerinde bir adam karşılıyor onu; sırılsıklam. Eğlenceli. Güzel. Sonbaharın en büyük avantajı yağmur. Sonra soğuk geliyor tabi. Bu ikisinin ortak faydaları ise daha az et görmek, sağdan soldan pörtleyen göbekler görmüyoruz yağmurlar başladıktan sonra. Hatta insan görmüyoruz, ne iyi.


Birkaç yıl öncesine kadar "Yağmur yok, barajlar boş, bu ne sıcak sonbahar!"çemirişlerini hatırladıkça kan beynime sıçrıyor. Ne çabuk unuttunuz lan? "Ay pek bir yağmur var dışarda, bu havalar ne böyle...". Ne olacağıdı? Çık, dışarı çık. O yağmur bir yağsın üstüne, kafana kafana bir vursun, suratına çarpsın tokatlasın bir güzel. Rahatlatır, gevşetir insanı. Ben size tahammül edebilmek için yağmurun gelmesini bekledim. Yağmur olmasa çekilir misiniz lan siz?
Aq malları...


Artık havalar eskisi gibi olmayacak. Yağmuru bulmuşken tadını çıkarın. Klişedir bilmem nedir ama, yağmurda el ele dolaşmadan sonbahar geçmez. Yağmurda beraber dolaşmaya değecek biri varsa yanınızda, hıyar gibi oturmayın evde. Yok mu? Telefonunuz zır zır çalıyor mu 15 dakikada bir hiç aramasını istemediğiniz biri tarafından? Aramak istediğiniz kişiyi aramak için eliniz gitmiyor mu telefona? Aradığınızda açmayacak mı? O zaman bırakın o aq telefonunu evde, öyle çıkın dışarı. Durmayın o evde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder