28 Nisan 2010 Çarşamba

Dişi Kriterleri


Şimdi; madem ki canım sıkıldı ve ne internette gezecek site ne de oynayacak oyun kaldı; birşeyler yazayım. Neden bahsedeceğim, tabii ki karı kızdan, neyden olacak! Efendim kadının hasının bence nasıl olduğu olsun bu yazıdaki konumuz. Yani bir konumuz olsun, konusuz yazamıyorum.

Efendim, ilk önce kadının neresine bakılacağından başlayalım. Ben bir kadına bakacaksam illa; ilk önce yüzüne bakarım. Yani; normalde dışarıdan görünüşün hiç bir b.ka yaramadığının uzun zamandır bilincinde bir insanım ama başıboşluktan birkaç odun arkadaşımla beraber bir dükkan vitrini önünde oturup hepberaber Abazon ormanı oluşturduğumuzda yapılabilecek pek bir etkinlik yok. Neyse, ne diyorduk: Yüzüne bakarım. Yüzü eğer güzel değilse hiç oralı bile olmam. Ta en tepeden, saçlardan başlar bakış etkinliği. Sarışınsa, orda dur. Sevmem. Neden sevmem? Kesin kolpadır, boyadır. Sarışın değilse de boyalıysa, çok belliyse boyalı olduğu onu da geçeceksin. Diyelim ki kızın saçı doğal turkuaz. Gitmiş bir de yine turkuaza boyatmış. Vallahi farkederim, istemem bir de. Doğal kızılsa ve bir de dalgalıysa saçlar, olduğum yere yığılır kalırım. Saçın biçimi önemli değil. Uzun olacak biraz; öyle oğlan çocuğu gibi olmayacak. En azından omuzların üstünden dökülmeli. Sonra gözler. Renkli göz sevmem; eğer Sibirya kurdu gibi masmavi değilse. Tercihim kopkoyu kahverengi benim. Ayrıca pörtlek (evet, pörtlek) gözlü kızların daha çekici olduğuna dair bir savım var onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Buruna gelelim. Sivri olacak bir kere. Dik açılı olacak, oval hatları olmayacak profilden bakıldığında. Ucu karşıdan bakıldığında geniş olmayacak. Dudaklar dolgun olacak. Angelina Jolie kadar olmayacak tabi; çünkü ağız küçük olmalı. Dudakların dolgunluğu da dışa doğru olursa, çok güzel olur. Ayrıca gülümsediğinde dudakları biraz daha gerilirse yırtılılacakmış gibi olsun. Çene sivri olsun. Yüz çok hafif dolgun olmalı, elmacıklar da ağızların kulaklara vardığı bir tebessüm durumunda top top fırlamalı yanaklardan. Ve sonunda benim için iki olmazsa olmaz:

1: Burun - ağız kombinasyonu; şöyle ki, konuşurken burnu hareket edecek. Dikkatli bakıldığında inanılmaz sevimli ve çekici bir durum. Konuşurken burnu oynayan kızları sabahlara kadar dinleyebilirim. Ya da dinlemem. Ama izlerim.

2:Yüzünde bir ya da birkaç kusur olacak; şöyle ki, bir gözü olmasın veya irin dolu sivilceleri olsun demiyorum tabii ki. Mesela; çil en tatlı kusurdur benim için. Belli belirsiz olması daha da iyi olur. Ya da yine belli belirsiz bir yara izi. Kusur dişiyi sevimlileştirir, akılda kalıcı yapar. Sakın gamze demeyin; gamze bir kusur değildir, yüzdeki tüm kusurları kapatır ve farkedilemez hale getirir. Gamzeden nefret ederim o yüzden.

Baş ve kalça arasında kalan kısımda benim için çok can alıcı bir unsur yok maalesef. Göğüs ve bel çok da umurumda olmayan bölgeleridir vücudun. Büyük göğüs güzel kızlara (benim için güzel kızlara; yani yüzü güzel olanlara) yakışmaz, dikkati kendine toplar. O yüzden göğüs olmasa bile olur. Göbek ise iğrenç derecede salık ve korkunç derecede büyük olmadıktan sonra herhangi bir problem teşkil etmemelidir. Bel ise kalça genişliğine kadar kabul edilebilir bir şeydir benim için. Odun tabir edilen kalça bel eşitliği durumu aslında o kadar da odun değildir bana göre.

Kalça yanlara doğru çok fazla çıkmamalı. Eğer böyle tipik Anadolu kalçası sahibiyse bir kız, mümkün olduğunca fit bir vücudu olursa ancak o zaman kapatabilir bu durumu. Kalça, geriye doğru çıkık olmalı. Alt baldırlar ince, üst baldırlar ise dizlerin arka kısmından kalçaya kadar gittikçe kalınlaşacak şekilde yol alıyorsa, bu dehşet birşeydir; candır. Bizim "Latin" tabir ettiğimiz, Latinlerin de "Culo" tabir ettikleri bu biçim, aralarında tercihen bir fark görmediğim bembeyaz tenli bayanlarda da kopkoyu tenli bayanlarda da gayet hoş durur. Eğer dişil kişinin böyle bir özelliği yoksa, esmer tenli olmasına da gerek yoktur. Geri kalan her şekilde beyaz ten çok daha başarılıdır. Bayan denilen olgu kesinlikle ve kesinlikle dolgun, balık etli olmalıdır. Sopa gibi olmaması herkesin yararına olacaktır mutlaka.

Son olarak eski yazıtlarda makul bir erkeğin vücut ölçüleri nasıl verilmiş ona bir bakalım:

"Ayakları öküz ayağı , beli kurt beli, omuzları samur omzu, göğsü ayı göğsü gibiydi. Vücudu baştan aşağı tüylüydü. At sürüleri güder ve avlanırdı. Oğuz'un yaşadığı yerde çok büyük bir orman vardı. Bu ormanda çok büyük ve güçlü bir gergedan yaşıyordu. Bir canavar gibi olan bu gergedan at sürülerini ve insanları yiyordu. Oğuz cesur bir adamdı."

Evet sevgili insan yavruları; hepinize saygılar sunuyorum. İyi geceler.

2 yorum:

  1. Gece hafif çakırkeyf eve dönerken ayak üstü hızlı bir biçimde yaptığımız sohbetin etkisinde kalarak "ulan bu konuştuğumuz şeyleri ben zaten aylar önce yazmıştım" demişsin.Bazı tercihlerimiz ortak olsa da bazıları beni enterese etmiyor halilim ki bu çok normal. Yazın genel olarak fena olmamış. Şukular seninle olsun.(May the Şuku be with you)

    YanıtlaSil
  2. abazaottin hüsam26 Eylül 2010 20:50

    tavsiyelerin için teşekkürler.zaman ayırdımadeğdi yada değmedi.ama şu gerçek ortak yanlarımız çok.allah yardımcımız olsun.

    YanıtlaSil